Dünya Bankası İcra Direktörleri Kurulu, Suriye’ye 146 milyon dolarlık hibe sağlayan “Suriye Elektrik Acil Durum Projesi”ni (SEEP) onayladı. Uluslararası Kalkınma Birliği (IDA) aracılığıyla finanse edilecek proje, ülkede güvenilir ve uygun fiyatlı elektrik hizmetinin yeniden sağlanmasını ve savaşın yıkıcı etkilerinden etkilenen temel altyapının onarılmasını amaçlıyor.

Proje kapsamında, çatışmalarda ağır hasar gören iletim hatları ve trafo merkezleri yenilenecek. Ayrıca, elektrik sektörünün kurumsal kapasitesinin geliştirilmesi ve teknik destek sağlanması da planlanıyor. Elektrik altyapısındaki yıkım, yıllardır su, sağlık, tarım ve konut gibi temel hizmetleri ciddi şekilde aksatırken, pek çok bölgede düzenli elektrik temini mümkün olmuyordu.

Dünya Bankası Ortadoğu Bölümü Direktörü Jean-Christophe Carret yaptığı açıklamada, elektrik altyapısının yeniden inşasının Suriye halkının yaşam koşullarını iyileştireceğini belirterek, “Bu proje, mültecilerin ve ülke içinde yerinden edilenlerin geri dönüşünü destekleyebilir; su ve sağlık gibi hayati hizmetlerin yeniden başlamasını sağlayabilir ve ekonomik toparlanmayı başlatabilir. Elektrik sektörü, Suriye'nin acil yeniden yapılanma ihtiyaçları arasında pişmanlık duyulmayacak bir yatırım olarak öne çıkıyor,” dedi. Carret, bu projenin Dünya Bankası’nın Suriye’ye yönelik planlı kalkınma desteğinin ilk adımı olduğunu da vurguladı.

Projenin, Suriye’nin Türkiye ve Ürdün ile bölgesel elektrik bağlantısını yeniden kurmasına katkı sunması bekleniyor. Uygulama ise Suriye Elektrik İletim ve Dağıtım Kamu Kuruluşu tarafından yürütülecek.

Suriye Maliye Bakanı Muhammed Yusr Berniyye, projeyi “kritik bir yatırım” olarak nitelendirerek, “Elektrik, ekonomik ilerleme, hizmetlerin sürdürülebilirliği ve geçim kaynakları için temel bir unsur. Bu proje, yaklaşık kırk yıldır Dünya Bankası’nın Suriye’de hayata geçirdiği ilk girişim. Toparlanma ve uzun vadeli kalkınma yolunda yapılandırılmış bir destek programının temelini atmasını umuyoruz,” ifadelerini kullandı.

Dünya Bankası ile Suriye arasında yapılan görüşmelerin, ülkenin geçmiş borçlarının Suudi Arabistan ve Katar tarafından ödenmesinin ardından başladığı bildirildi.