ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), geçtiğimiz haftalarda İran’a yönelik gerçekleştirilen hava saldırılarının, ülkenin nükleer programını önemli ölçüde geriye götürdüğünü savundu. Pentagon Sözcüsü Sean Parnell, 22 Haziran'daki saldırıların ardından yapılan değerlendirmelere göre İran’ın nükleer faaliyetlerinin "en az bir ila iki yıl geriye atıldığını" öne sürdü.

Günlük basın toplantısında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Parnell, saldırıların etkisine ilişkin, "Muhtemelen iki yıla yakın olduğunu düşünüyoruz. İran’ın nükleer tesislerine verdiğimiz zarar konusundaki pozisyonumuz değişmedi. Bu tesislerin tamamen yerle bir edildiğine inanıyoruz," ifadelerini kullandı.

Saldırıların yalnızca fiziksel değil, psikolojik etkilerinin de yüksek olduğunu savunan Pentagon Sözcüsü, “İran liderleri üzerinde büyük bir psikolojik etki yarattığına inanıyoruz. İran'ın nükleer kapasitesinin ve hatta yeniden bomba üretme isteğinin ciddi şekilde azaldığını düşünüyoruz,” dedi.

Parnell ayrıca, ABD ve İsrail’in İran’ın nükleer silah edinmesine asla izin vermeyeceğini de yineledi. Nükleer tesislere verilen zarar konusunda analizlerin sürdüğünü belirtti.

Parnell, Suriye'yle ilgili bir soruya ise, ABD Başkanı Donald Trump’ın bu ülkeyle ilişkileri genişletmek istediğini belirterek, “Şu anda Suriye’de yaklaşık 1500 askerimiz bulunuyor. Kuvvet duruşu hakkında detay vermeyeceğiz ancak Suriye’nin geleceği konusunda iyimseriz,” ifadelerini kullandı.

Bilindiği üzere İsrail, 13 Haziran’da İran’a yönelik saldırılara başlamış, ABD ise 22 Haziran’da Fordo, İsfahan ve Natanz’daki üç nükleer tesise B-2 bombardıman uçaklarıyla düzenlediği operasyonla bu saldırılara dahil olmuştu. ABD Başkanı Donald Trump, operasyon sonrası yaptığı açıklamada, İran’ın nükleer kapasitesinin “yerle bir edildiğini” iddia etmişti.

Ancak ABD’de bazı medya kuruluşları, saldırılara ilişkin ele geçirilen ön raporlara dayanarak, nükleer programın “temel bileşenlerinin yok edilmediğini” ve saldırıların çalışmaları yalnızca “birkaç ay geriye götürmüş olabileceğini” öne sürmüştü. Trump yönetimi bu haberleri sert biçimde eleştirirken, FBI’ın sızıntıya ilişkin inceleme başlattığı açıklanmıştı.